

- bir küçük hikayesi -
Doğaya ve doğala olan tutkumuz ne zaman nerede başladı ya da içimizde aslında hep var mıydı bilinmez. Ormanın, yeşilin, denizin, yağan yağmur sonrası toprağın kokusu hangimizi kendine çekmez, hangimizi özümüze yöneltmez ki.
Dışarıda, doğada olma isteği aslında daha ufacık bir çocukken kendini gösteriyor. Kodlarımıza yazılmış olan, daha o zamanlardan bize bizi anlatıyor. İnsan doğada olmak istiyor. Doğada kendini ait ve özgür hissediyor. Aslında belki de farkında olmamız gereken şey doğanın biz, bizim doğa olduğumuzdu.
Bizi fnac natural’e çıkaran şey de işte böyle bir farkındalıkla başladı.
Gitgide artan çevresel ve kimyasal kirlilik ne yazık ki yaşamlarımıza, evlerimize hatta tenimizin derinliklerine kadar sinmişti. Ve artık kendimizi ait ve güvende hissedemez olduk. Bir şeyler yapmalıydık ve bu döngüye artık bir son vermeliydik; ve işte fnac natural bu şekilde hayat buldu.
Biz fnac ile beraber; kendimiz için kendimize bulduğumuz doğal çözümlerimizi bugün sizlerle paylaşmanın, paylaşabiliyor olmanın gururunu ve sevincini yaşıyoruz.
fnac natural ürünlerimize doğal olmayan hiçbir şey giremez. Bizden olmayana yer yoktur.
sizin kadar doğaldır.


