top of page

Güncelleme tarihi: 21 Eki 2024




ree

Cilt ve saçların kuruması, birçok farklı faktörden kaynaklanabilir. İşte başlıca nedenler:

1. Nem Kaybı:

  • Çevresel Faktörler: Soğuk hava, düşük nem oranı, güneş ışığı, rüzgar gibi çevresel koşullar cilt ve saçın nemini azaltabilir.

  • Sıcak Su: Sık sık sıcak suyla duş almak cildin doğal yağlarını ve saçların nemini kaybetmesine neden olabilir.

  • Klimalı Ortamlar: Klimalı veya ısıtıcılarla ısınan kapalı alanlar da havayı kurutarak cilt ve saçın nem kaybetmesine yol açabilir.

2. Yanlış Ürün Kullanımı:

  • Sert Kimyasallar: Şampuanlar, sabunlar, deterjanlar ve diğer bakım ürünlerinde bulunan sert kimyasallar cilt ve saçın doğal yağ dengesini bozabilir.

  • Fazla Yıkama: Saçı ve cildi sık sık yıkamak, koruyucu yağ tabakasını azaltabilir ve kuruluğa yol açabilir.

3. Yetersiz Beslenme:

  • Vitamin Eksiklikleri: Özellikle A, E vitaminleri ve omega-3 yağ asitleri gibi cilt ve saç sağlığı için gerekli olan besinlerin eksikliği kuruluğa neden olabilir.

  • Yetersiz Su Tüketimi: Yeterli miktarda su içmemek de cilt ve saçın nem kaybetmesine neden olur.

4. Hormonel Değişiklikler:

  • Menopoz, Hamilelik: Hormon düzeylerindeki değişiklikler cilt ve saçın kurumasına neden olabilir.

  • Tiroid Problemleri: Tiroid hormonlarının dengesizliği de cilt ve saç sağlığını etkileyebilir.

5. Yaşlanma:

  • Zamanla, cilt ve saçın doğal nemi azalabilir. Yaşlanma süreci, cilt hücrelerinin yenilenme hızını düşürür ve yağ bezlerinin üretimi azalır, bu da cilt ve saç kuruluğuna yol açar.

Cilt ve saç kuruluğunu önlemek için doğal nemlendirici yağlar kullanmak, dengeli beslenmek, yeterli su tüketmek ve çevresel faktörlerden korunmak önemlidir.

İşte bu noktada orijin ülkesi Fas'tan gelen %100 saf ve organik fnac Argan Yağı saçınızın ve cildinizin kaybettiği nemi geri kazanmasına ve yeniden kurumasının önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.

 
 
 

Güncelleme tarihi: 17 Ağu 2024



ree

Alüminyum içerikli deodorant kullanımı konusundaki endişeler, özellikle uzun vadeli sağlık etkileriyle ilgilidir. Bu konuda bilmeniz gereken bazı önemli noktalar şunlardır:


Potansiyel Zararlar:

  1. Alüminyumun Cilt Üzerindeki Etkisi:

    • Alüminyum tuzları (örneğin alüminyum klorohidrat) deodorantlarda terlemeyi azaltmak için kullanılır. Bu bileşenler, ter bezlerini geçici olarak tıkayarak terlemeyi önler. Ancak bazı araştırmalar, alüminyumun cilt tarafından emilebileceğini ve vücutta birikebileceğini öne sürmüştür.

  2. Meme Kanseri Riski:

    • Alüminyumun meme dokusunda birikebileceği ve potansiyel olarak meme kanseri riskini artırabileceği konusunda bazı endişeler vardır. Ancak bu ilişkiyi doğrudan kanıtlayan kesin ve geniş çaplı bilimsel çalışmalar eksiktir. Mevcut araştırmalar bu konuda net bir sonuca varamamıştır.

  3. Alzheimer Hastalığı:

    • Alüminyumun, Alzheimer hastalığı riskini artırabileceği yönünde bazı endişeler dile getirilmiştir. Ancak bilimsel topluluk, deodorantlarda kullanılan alüminyumun Alzheimer hastalığına neden olduğuna dair kesin bir kanıt bulamamıştır. Bu konu halen araştırılmaktadır.

Güvenlik Değerlendirmeleri:

  1. Düzenleyici Kuruluşlar:

    • FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) gibi düzenleyici kuruluşlar, alüminyum içeren deodorantların genel kullanımının güvenli olduğunu belirtmektedir. Bununla birlikte, bu ürünlerin uzun vadeli etkileri hakkında daha fazla araştırma yapılması gerektiği kabul edilmektedir.

  2. Kişisel Hassasiyetler:

    • Bazı insanlar alüminyum içeren deodorantlara karşı cilt tahrişi veya alerjik reaksiyonlar yaşayabilir. Bu durumda alüminyum içermeyen, doğal deodorantlara yönelmek daha iyi bir seçenek olabilir.


Önlem Olarak Alınabilecek Adımlar:

  • Doğal Deodorantlar:

    • Alüminyum içermeyen doğal deodorantlar tercih edilebilir. Bu ürünler, genellikle bitkisel özler ve uçucu yağlar gibi doğal bileşenlerle yapılır ve kimyasal içeriklere karşı hassasiyeti olanlar için uygun olabilir.

  • Alternatif Ter Kontrol Yöntemleri:

    • Terlemeyi tamamen önlemek yerine, ter kokusunu kontrol etmeye odaklanan ürünler tercih edilebilir. Bu, vücudun doğal terleme sürecini engellemeden rahatlık sağlar.

Sonuç:

Alüminyum içerikli deodorantların kullanımı, genel olarak güvenli kabul edilse de, uzun vadeli etkileri hakkında belirsizlikler vardır. Endişeleriniz varsa veya cilt hassasiyetiniz varsa, alüminyum içermeyen doğal deodorantları tercih etmek bir seçenek olabilir.



 
 
 
bottom of page